28 Aralık 2011 Çarşamba

Yaratıcı Olmak ya da Olmamak

Yaratıcı olmak....Yaratıcı insanlar...Neden ve nasıl bazı insanlar yaratıcı olabiliyorlar? Doğuştan gelen bir yetenek mi ? Hepimizde var mı? Peki tam olarak ne demek bu yaratıcılık . "Biraz yaratıcı ol!", "yaratıcı drama kursları!", "yaratıcı düşünme teknikleri" vs vs vs...Pek de popüler bir kavrammış aslında biraz araştırınca. Türk Dil Kurumu  der ki yaratıcı: "Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak görülmeyen yeni bir şey ortaya koyan"   kimsedir. 
Bir orijinallik olacak yani yapılan işte o her ne ise. O zaman yaratıcı insanların belli başlı kişilik özellikleri olmalı. Yaratıcı insan bir hedefe odaklanabilmeli, kararlı olmalı, zeki olmalı, esnek olmalı, olaylara farklı açıdan bakabilmeli, hayal gücü olmalı, bağımsız olmalı, becerikli olmalı.Yoksa nasıl aklını kullanıp farklı veya yepyeni birşey üretecek. Öte yandan bu özellikler  pekçoğumuzun kafasında yer alan depresif, soyut, hayattan uzak ama "pek de yaratıcı" sanatçı tiplemesine hiç de uymayan kişilik özellikleri değil mi? Oysa gerçekler kafamızda oluşan ya da oluşturulan fikirlerden çok farklı olabiliyor. Yıllar geçtikçe en azından benim kafamda oluşan temel gerçeklik bu.O yüzdendir ki herşeyi sorgulamak ve bir miktar bilinçli mutsuzluğu bilinçsiz mutluluğa tercih etmektir bu satırların sahibine düşen
 Yaratıcılara dönersek gelmiş geçmiş en yaratıcı adamlardan biri olarak tanımlanan Shakespeare örneğin, pratik bir yazar olarak tanımlanır. Deneme yanılma yöntemini kullanan teoriden haz etmeyen biriydi. Düşüncelerin insanlardan önemli olduğuna da inanmazdı anlatılanlara göre. Oyunları da genellikle insana, insanlık hallerine dairdir. Bu yüzden evrenseldir bu yüzden her daim yaşar onun eserleri. 
O zaman hayatın içinde olmak, istemek ve başlamak yaratmanın bir adımı olabilir her canlı için. Denenir, yapılır, bozulur yeniden başlanır bazen tökezlenir ama bir sonuca varılır. Her birimiz bir Shakespeare olamayız belki , her birimiz yıllara meydan okuyan sanat eserleri yaratamayız belki ama her birimiz kendi yaşamlarımızın Shakespeare'i olup onu elimizden geldiğince kendimize göre oluşturabiliriz. Bizce olan, bize göre olan, bizim yolumuzu yansıtan. Bu da pekala bir yaratıcı faaliyet.  Hem herbirimiz o yüce yaratıcının yansımaları değil miyiz.Yaşamak bir sanattır diye bir söz vardı sanki hep söylenen ve hatırımda kalan. Sanırım bu söz bana daha anlamlı geliyor artık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder